Süt ineklerinde sıcaklık stresinin olması gibi tek bir neden ile böylesi bir etkinin ortaya çıkması açıklanamaz. Zira bir dizi etmen hayvanlarda sıcaklık stresinin meydana gelmesinde etkin rol oynar. Nitekim hayvanlarda sıcaklık stresinin meydana gelmesinde;
● Vücutta sıcaklık ile kan dolaşımı yük altına girer (nabız artar, solunum yükselir, iç vücut sıcaklığı artar vb.). Böyle hallerde yem tüketimi azalır ve genelde strese neden olur.
● 25°C’lik bir çevre sıcaklığından itibaren yem tüketimindeki gerileme daha bir belirgindir. Böylece ketozis riski artar, sütte üre içeriği yükselir, vücutta madde değişim olayları baskı altında kalır, sütte somatik hücre sayısı artar.
● İnekler sıcakta genelde sütü yavaş bırakırlar. Böylece enfeksiyon riski artarak koli mastitislerin meydana gelme olasılığı yükselir, artan sinek populasyonu da mastit etmenlerinin taşınmasında etkin role sahiptir.
● Bir hayvanın süt verimi ne denli yüksek ise, o hayvanın vücut madde değişiminde ısı üretimi de o denli yüksek olur. Bu nedenle de elit hayvanların sıcaklık stresine karşı olan duyarlılıkları düşük süt veren hayvanlara kıyasla çok daha fazladır.
Yüksek somatik hücre sayısına sahip süte ve ineklerde mastitis sorunlarına karşı alınabilecek önlemler aşağıda özetlenmiştir:
● Sürüde, klinik mastitis olaylarının oluş sıklığı ve şiddeti, hayvanların kuru dönem test bulguları, tank sütü somatik hücre sayısı vb. bilgiler kaydedilmeli ve takip edilmelidir.
● Tank sütü somatik hücre sayısı ve süt ineklerinde somatik hücre sayısı periyodik aralıklarla ölçülmeye devam edilmelidir.
● İlgili testler, öncelikle somatik hücre sayısı en yüksek olan 10 hayvanda yapılmalıdır.
● Enfeksiyon baskısının azalması için gerekli hijyen uygulamaları ve tedavi protokolleri belirlenmelidir.
● İneklerde Mastitis etmenleri ve bulaşımda kritik noktalar saptanmalı, bakteriyolojik analizlerden elde edilen bilgiler dikkate alınarak sorunlara bir planlama dahilinde yaklaşılmalıdır. Sürüde kritik kontrol noktalarının tanımlanması olası mevcut yetersizliklerin ortadan kaldırılması bakımından önem taşır.
● Her 3-4 ayda bir işletme sağlık sorumlusu ve üretici arası karşılıklı bilgi alışverişi olmalıdır.